CANLAR43
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Orhan Cekic'in yazı (5)

Aşağa gitmek

Orhan Cekic'in yazı (5) Empty Orhan Cekic'in yazı (5)

Mesaj  canlar43 Cuma Ocak 11, 2008 2:32 pm

Değerli arkadaşlar,
>
> 21 ekimde büyük bir olasılıkla referandum yapılacak. Bildiğiniz gibi, referandum halktan basitçe evet/hayır şeklinde yanıtlaması beklenen çok açık bir sorudur. Referandumları n demokratik bir yöntem olduğu yadsınamaz. Ancak hiçbir referandum yada benzeri oylamada 5 ayrı soruya tek yanıt istenmesi gibi bir garabet yaşanmamıştır. bu referandumda Anayasada yer alacak milletvekili seçim süresi, cumhurbaşkanı görev süresi, cumhurbaşkanını n TBMM yada doğrudan halk tarafından seçilmesi(yarı -başkanlık rejimine geçiş) ve TBMM de "her türlü karar için" toplantı açılış ve karar sayıları tek bir evet ya da hayırla belirlenmek isteniyor. Cumhurbaşkanı görev süresi ve milletvekili seçimlerini söz konusu etmeden doğrudan diğer kritik noktalara değinmek istiyorum:
>
> 1- Cumhurbaşkanını n halk tarafından seçilmesi 80 yıllık parlamenter rejimin sonu demektir. "Cumhurbaşkanını seçen milletvekilleri de halkın seçtiği temsilciler olduklarına göre, seçilen cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiş olmuyor mu?" sorusunun yanıtlanması gerekir. Burada amaç, amiyane tabirle üzüm yemek değil,bağcıyı dövmektir. Niyet bakanların da cumhurbaşkanı( Başkan) tarafından atandığı tam başkanlık sistemine ve ardından federal yapılanmaya geçiş sürecine ön hazırlık yapmaktır. Daha sonra mezhepsel/etnik faktörlerin istismarıyla birlikte ekonomik baskılarla bu federatif yapının ayrışmaya kadar götürülmesi gelecektir.Zira bölgesel demografik yapıdaki çarpıklık maalesef kısa bir süre sonra dayatılacak yeni bir referanduma temel teşkil edecek mahiyettedir .Böyle bir referandum bazılarının, belki de iyi niyetle,söylediğ i gibi basit bir demokratik davranış biçimi değil, fakat demokrasi oynayarak cumhuriyeti alaşağı etmenin hesabıdır. O halde, bu sorunun açılımı şudur:
> " başkanlık sistemine evet mi hayır mı? "
>
> 2- bu referandumla ortaya konan bir ikinci hesap "TBMM de toplantı ve karar yeter sayıları" konusudur. buna göre bütün kararlarda milletvekillerinin 1/3 ü [184 milletvekili] toplantıyı açmak için yeterli olacak; karar almak için de milletvekillerinin 1/4 ü [138 milletvekili] yeterli sayılacaktır. Kaygı veren konu da budur. istisnasız bütün kararlar dendiğine göre, örneğin "savaş kararı" da 138 milletvekilinin evet demesiyle alınabilecektir. Genelde milli iradenin yüzde 60 ı mecliste temsil edildiğine göre denebilir ki, Türkiye cumhuriyetinde milli iradenin sadece yüzde 15 ini temsil eden bir grubun isteği doğrultusunda bir savaş çıkabilecektir. Arkadaşlar,buna demokrasi denmez, bu milleti adam yerine koymamaktır. eskiden sultanları güldürmek için saçma sapan laflar eden soytarılar vardı. onların bile aklına gelmeyecek bir garabet.
> Bu sorunun da açılımı şöyledir :
> " milli iradenin sadece % 15 ini temsil eden bir grubun isteğini, geri kalan % 85 lik çoğunluğa, dayatabildiği bir sisteme evet mi hayır mı?"
>
> 3- Son olarak anayasaya laikliğe aykırı bir şekilde kılık-kıyafet meselesinin alınması ve özellikle de devlet okullarında "z/sorunlu din dersi" uygulamasıdır. Bir anayasada, bırakınız zorunlu olmasını, din dersi söz konusu bile ediliyorsa, o ülkede laiklik yok demektir. Laik devlet düzeninin bulunmadığı bir ülkede çoğulcu ve özgürlükçü bir demokrasiden de bahsedilemez. Demokrasiyi yaşamayan bir toplumda bilim ve sanat gelişemez. Bilim ve sanatın gelişemediği bir toplum hızla ilkelliğe (irticaya)doğ ru yol alıyor demektir; yani baştan alırsak,
> zorunlu din dersi >> ilkellik çıkarsamasını yapabiliriz. O halde bu sorun'un da doğru açılımı şöyledir:
> "toplum olarak ilkelleşmeye evet mi hayır mı?"
>
>
> bayramınızı kutluyor,
> esenlik dileklerimle saygılar sunuyorum.
>
> Prof.Dr. D. Ali Ercan
>
>
>
>
>
> From: tayfun pala <>
> Date: Mon Oct 15, 2007 9:56 pm
> Subject: Sn. Deniz Koral'a
>
> Sn. Deniz Koral,
> Son konusmalarinde Baskan Bush icin neden '' BASKAN'' diyor saniyorsunuz?
> Vallahi kotu niyetim yok:)
> Tayfun Pala
>
> From: Ceyhun Karamanoglu <>
> Date: Tue Oct 16, 2007 11:26 am
> Subject: Fw: Mükemmel bir yaz¹...
>
> Cumhuriyet 13.10.2007
>
> Vatan¹ ve Ulusu Savunmak Bir Reflekstir !
>
>
> Prof.Dr.A. M. Celâl ªENGÖR , Türk Bilimler Akademisi Üyesi
>
>
> Hürriyet gazetesi yazar¹ Ahmet Hakan Bey, emekli generallerimize hitaben bir yaz¹ yazarak, emekli olduktan sonra vatan kurtarma iºleriyle art¹k ilgilenmemelerini, bunu görevdeki orduya b¹rakmalar¹n¹ tavsiye etmiº, görevdeki ordunun buna yetece»ini hat¹rlatm¹º. Görevdeki ordumuzun, yurdumuzu ve ulusumuzu korumaya yetece»inden ne kendisinin ne de herhangi bir baºkas¹n¹n en küçük bir ºüphesi olmamal¹d¹r. Türk Silahl¹ Kuvvetleri gerçekten dünyan¹n en iyi birkaç ordusundan biridir.
>
> Bu iyilik s¹rf teçhizat¹n¹n mükemmelli»i veya asker say¹s¹nda de»il, onun üyelerinin vatan ve ulus sevgisi, görev anlay¹º¹, askerlik bilgisi ve yüksek karakterinde kendini gösterir. En silahs¹z zaman¹nda dünyan¹n en güçlü ordular¹n¹ dize getirebilece»ini gösteren Türk ordusu, ulusuna s¹rf emniyet de»il, giderek geliºen bir yaºam standard¹ da hediye etmiºtir. Ülkemizde bilimden sanata pek çok konunun öncüsü Türk ordusunun mensuplar¹ oldu»u gibi, ºimdiki demokratik devletimizin kurucusu da Türk ordusudur. Kendi eserini ulusuna hediye eden bu yüce ordu, o eser her tehlikeye girdi»inde onun karº¹l¹ks¹z korumac¹l¹»¹n¹ da en iyi ºekilde yapm¹ºt¹r ve hiç kuºkusuz yapmaya devam edecektir. Say¹n Ahmet Hakan Bey'in bilmedi»i ince bir nokta var gibi geliyor bana. Türk ordusunun mensuplar¹ sadece maaº bordrolar¹nda memur olarak gözükürler. Gerçekte ise asker olmak bir ruh hali, bir yaºam tarz¹, bir terbiye biçimi, bir varoluº nedenidir. Asker, vatan¹n¹ ve ulusunu korumay¹ refleks haline getiren kiºidir.
>
> Üniforma, devlet memuriyeti bitince, yani emekli olununca, ç¹kar. Ancak o üniforma ile bedene giyilen ruh, asla ç¹kmaz! O, askerle beraber mezara gider. Hatta bazen, ****** 'ünkü gibi, mezarda da sonlanmaz, ulusunun içinde yaºamaya devam eder.
>
> Askerin bu refleksi, onu dünyan¹n en dürüst insan¹ yapar: Korumaya çal¹ºt¹»¹, u»runa yaºam¹n¹ verece»ine yemin etti»i insan¹ soyan, aldatan kiºi, sonra onun eline silah verip arkas¹ndan gelmesini bekleyebilir mi?
>
> Askerin bu refleksi, onu dünyan¹n en bilgili kiºisi olmaya zorlar: Korumaya çal¹ºt¹»¹ insana kimin, hangi güçlerle ve nereden sald¹raca»¹n¹ önceden bilebilir mi ve dostun ve düºman¹n hangi ºartlarda nas¹l davranaca»¹n¹ inceleyip ö»renmeden kestirmeye kalk¹ºabilir mi?
>
> Askerin bu refleksi, onu dünyan¹n en ºefkatli kiºisi yapar: Her savaºta ölen ve yaralananlar¹n kendi arkadaºlar¹, kardeºleri, hatta bizzat kendisi, çolu»u, çocu»u olabilece»i bir an akl¹ndan ç¹kmaz. Ateºe bizzat atlamaya yemin etmiº insan, o ateºi yakar m¹?
>
> Askerin bu refleksi onu dünyan¹n en ºerefli kiºisi yapar: Elinde insan öldürme yetkisi olan kiºi, ºerefinden en küçük bir taviz verse, bu yetkisini yaln¹zca ulusu ve vatan¹ bir ölüm-kal¹m savaº¹ verirken ve o da ancak en son noktada kullanaca»¹ konusunda kimi inand¹rabilir ve elinde bu yetkiyle insan cemiyetinde nas¹l yaºayabilir?
>
> Askerin bu refleksi onu özgürlük savunucusu yapar: Özgürlüklerin olmad¹»¹ toplumlarda her türlü fenal¹»¹n gizli gizli mayaland¹»¹n¹, istihbarat e»itimi alm¹º bir insan bilmez mi ve tüm fesat¹n ve onun çocu»u olan kanl¹ çat¹ºmalar¹n o mayalanan fenal¹klardan türedi»ini düºünmez mi?
>
> Bu refleks askerin o yüksek karakterini oluºturur. Üniforma s¹rttan ç¹ksa bile, bu refleks onunla birlikte yaºam¹n¹n sonuna dek kal¹r, onun her ad¹m¹n¹ nas¹l ataca»¹n¹ tayin eder.
>
> Bir de vatan¹ ve ulusu koruma refleksinin tersine sahip kiºiler vard¹r her toplumda: Kendilerine yap¹lmas¹n¹ asla istemeyecekleri her ºeyi her f¹rsatta baºkalar¹na yapan, cahil, zalim, ºerefsiz, despot varl¹klar. ©ºte asker düºman¹ onlar aras¹ndan ç¹kar. Onlar askerin yüceli»ini anlayamazlar. ©nsan cemiyetinin her türlü bozguncu hareketinde onlar vard¹r. Menfaat, de»er ve duygu sömürüsüyle insanlar¹ sürekli birbirine düºürmek tek yaºam kaynaklar¹d¹r.
>
> En gereksiz çat¹ºmalar¹, en kanl¹ harpleri onlar ç¹kar¹rlar, cemiyeti en k¹sa yoldan onlar soyarlar. ©nsan¹n yaratt¹»¹ yüce eserlerle alay ederek kendi baºar¹s¹zl¹klar¹n¹ imrenilecek bir özellik gibi satmaya çabalarlar. Özgürlük ad¹ alt¹nda, kendi varl¹klar¹n¹n sürdürülmesine ve menfaatlerinin geniºlemesine hizmet edecek sistemlere en koyu itaati onlar bekler. Beyinsiz bir kulluk isteyen her sistemin arkas¹nda ve mutlaka bordrosundad¹rlar. Ateº bacay¹ sard¹»¹ zaman ise hemen askere s¹»¹n¹rlar. Ama askerin yapt¹»¹n¹, hiç kendi tatl¹ canlar¹n¹ üzmeden, büyük ºehirlerin emniyetli kafe köºelerinden izlerler. Ve kurtuluºtan sonra baºka köºelere yerleºip askere küfretmeyi, rezil karakterlerini saklaman¹n tek yolu olarak görürler.
>
> Bu nedenle, bar¹º zaman¹nda bunlar¹ gören, ulusunun içten kemirildi»ini hisseden her asker, muvazzaf da olsa, emekli de olsa, refleksinin gere»ini yapar, yapmak zorundad¹r. Ve bekler ki, kendisiyle ayn¹ aziz vatan¹ paylaºan, bir zamanlar ayn¹ kazana kaº¹k atm¹º her vatandaº¹ da ayn¹ reflekse sahip olarak kendisiyle omuz omuza olsun, dürüstlü»ü, onuru, insan sevgisini, bilgiyi, özgürlü»ü, gerekirse kendi yaºam¹ pahas¹na korusun. O refleksin kaybolmamas¹, hepimizin emniyetinin yegâne garantisidir. Bunu asla unutmayal¹m. Ne mutlu bize ki, Türk askeri "paral¹ asker" de»ildir!... S¹rt¹ndan üniforma ç¹kt¹ m¹, bordrodan ad¹ silindi mi, ruhunu ç¹karmaz, görev bilincini silmez ve içimizden baz¹ insan müsveddeleri ona ne kadar küfretse de bizleri koruma refleksini kaybetmez.
>
> Tarih, o refleksi kaybetmiº toplumlar¹n mezarl¹klar¹ halindedir!...
>
>
>
> From: tayfun pala <>
> Date: Mon Oct 15, 2007 10:15 pm
> Subject: OSMANLI iMPARATORLUgUNUN YERiNE KURULAN ULKELER
>
> From: "Gülan Pehlivan" <>
> Date: Thu Oct 11, 2007 12:48 pm
> Subject: OSMANLI iMPARATORLUgUNUN YERiNE KURULAN ULKELER
>
>
>
>
> Sn. Pehlivan;
> Osmanliya bir laf ettigim zaman hemen bekledigim cevap geliveriyor. Ben de sizin gibi ayni tarih kitaplarini okuyarak buyudum. Tarihimle gurur duydum ta ki bazi analizleri yapincaya kadar.
> . Anadoluya bakin, 2 sehzade sehri disinda bir osmanli eseri bulabilirmisiniz? Hepsi selcuklulardandir. Bir de Balkanlara bakiniz.
> . Askere alinan halka bakin. Hepsi anadoludandir. Balkanlardan varmidir?
> . Enderuna bakin, anadolu ogrencisi varmidir?
> . Sadrazamlarin ilklerin ve sonlarin bazilari hariç anadoludan varmidir?
> . Padisah analarina bakin. Turk olani varmidir?
> Libyada 400 sene kalmisiz, Italyanlar ise sadece 50 sene. Libyada herkes Italyan mali tercih ediyor ve aliyor, hem de yaptiklari onca zulme karsi,. En guzel isleri Italyan firmalari aliyor. Bu bir sey ifade ediyormu?
> 400-500 sene kaldigimiz Libya,Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya (tureyen ulkelerin hepsi), S.Arabistan, Irak, Suriye vs. hepsi neden bize dusman acaba?
> ama osmanlı bilerek ve isteyerek turklugu asılamamıs.. bu vatandasların n kendı benlıklerını kaybettirmemesi uzerıne kurulu bır yonetım anlayısı sergılemıs
> oldugu icin mi acaba, ne dersiniz?
> Benim buna ekledigim de; halen yurt icinde de ayni ayrismisligin bulundugu idi. Bunun sebebi de 1000 senedir anadolu insanlarina bir ulus fikrini benimsetememis olmamizdir(olmasidi r).
> Ben de bayraminizi kutlarim
> Tayfun Pala
>
>
>
> Mine G. Kırıkkanat mine.gokce@wanadoo. fr 10.10.2007
>
> Hangi milletin ne vekilleri?
>
>
> Genel seçimlerde Kürtçülere bir "şıklık" yapıldı, parti olarak asla giremeyecekleri TBMM'ye, salt onlar da demokrasi çatısı altında yer alsın diye düşürülen bağımsız aday barajı sayesinde girdiler. Meclise bağımsız varıp sonra topluca DTP'ye geçerek, yüzde 3.8 gibi tali bir oy oranıyla 22 milletvekilli bir siyasi parti oluşturdular.
>
> Afili açılımıyla, "Demokratik Toplum Partisi"yiz, dediler.
>
> TC'ye bağlılık ve millete hizmet yemini ettiler.
>
> Şimdi, ne beklenir bu milletvekillerinden ? Kürtçü olduklarına göre en azından temsil ettikleri bölgeye ve Kürtlere hizmet değil mi?
>
> Güneydoğu dediğimiz bu bölgede, yoksulluk ve işsizlik diz boyu, cehalet gırtlağa kadar.
>
> Demokratik Toplum adıyla, acaba bu partinin devletten, bölgeye yatırım için önerdiği hangi proje var? Bütçeden talep ettikleri pay ne kadar? Nereye fabrika, nereye okul, hastane istiyorlar, belli mi? Bu bölgenin tüm sorunlarının temelindeki feodal sisteme, aşiret ağalığına, aşırı nüfus artışına, küçücük çocukların dört yaşından öteye çalıştırılmasına ilişkin nasıl bir mücadele programı öngörüyor DTP?
>
> Uyuşturucudan silah kaçakçılığına, tepeden tırnağa eşkıyalıktan geçinen, dolayısıyla PKK ile savaşı körükleyen, elbette dökülen kandan da sorumlu kimi çürük devletlilerin ve "köy korucu"larınını n kurduğu tezgâhı TBMM kürsüsünden haykırmak için ne bekliyorlar?
>
>
> ***
>
> 22 milletvekilinden 8'i kadın DTP, halen TBMM'den en yüksek kadın vekil oranına sahip parti.
>
> Oysa DTP'nin vekili olduğu bölgede, kadın milletinin adı varsa sanı yok. Kız çocukları okutulmuyor, davar gibi alınıp satılıyor, âşık olmaya hakkı yok, zorla evlendiriliyor, kaçmaya çalışan "töre" gereği öldürülüyor. Kaçmayanlar intihar ederek kurtuluyor, ancak. Dünyanın en yüksek intihar oranı bu bölgede ve kadınlar arasında.
>
> Kendilerine "demokratik" diyen "toplum" partisinin, TBMM'ye girecek kadar eğitim almış ve özgürleşmiş, lafazan kadın milletvekilleri, acaba onlar kadar şansı olmayan Kürt hemcinslerinin makus kaderini değiştirmek için bugüne değin ne yaptılar, bundan böyle ne yapmayı düşünüyorlar? Bırakın binlerce, iki kız çocuğunu daha okula gönderebilmek için çaba harcadılar mı?
>
> Hangi kürsüde, hangi mitingde kadını ezen töreyi, çocukları sömüren aile yapısını, derebeylerini, aşiret reislerini eleştirmek cesaretini gösterdiler?
>
>
> ***
>
> Diyelim ki onlar da o törelerin tutsağı, canlarından korktular, meydanlarda hedef göstermeye yetmedi yürekleri, Kürtleri asıl ezen, asıl yoksul, geri ve cahil bırakan Orta Çağ düzeni özbeöz Kürt geleneklerini.
>
> Ama aynı meydanlarda, devlete saldırmaktan, Türkiye Cumhuriyeti' nin bütünlüğüne yönelik şantaj yapmaktan, hatta arsızca (federasyon) , haksızca (kurucu etnisite payesi) talep etmekten çekinmediler!
>
> Demek ki Kürtçüler, pekâlâ tüm kötülüklerin anası olduğunu bildikleri Kürt törelerinden, ele güne "Bizi dövüyor" diye sızlanıp AB'ye, ABD'ye şikâyet ettikleri Türk devletinden daha çok korkuyorlar. ..
>
> Asıl kimin gaddar, neyin kanunsuz ve barbar olduğu yalnız bu korkudan bile belli değil mi?
>
> Oysa, işte şimdi Kürtçü milletvekillerinin "dokunulmazlı k"ları var. Bürünseler ya dokunulmazlık zırhlarına, TBMM kürsüsünden özgürce haykırmak için Kürt kadınların, kızların, çocukların töre talihini! Madem "demokratik toplum" partisi diye çıktılar ortaya, önerseler ya Kürt toplumunun feodal yapısını değiştirecek olan bir reform paketi!
>
> Ama tık yok.
>
>
> ***
>
> Çünkü DTP milletvekillerinin, temsil ettikleri halkın bırakın makus talihini değiştirecek, gündelik yaşamda bile bir rahat, bir özgür soluk almasını sağlayacak ne bir programı vardır, ne de akıllarına gelmiştir zaten yapmak.
>
> Onların derdi gücü, PKK'nın sırtına Kürt milliyetçiliği biçmek. Neden mi? Akıllarınca kendi yıkamadıkları aşiret düzenini ve töreleri, PKK'ya yıktıracaklar. Ne var ki hava alırlar. Çünkü aşiretten toplum, eşkıyadan da demokrat çıkmaz.
canlar43
canlar43
Admin

Mesaj Sayısı : 263
Kayıt tarihi : 04/01/08
Yaş : 50

https://canlar43.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz