Alevilerin namazı cem ibadetidir (3)
1 sayfadaki 1 sayfası
Alevilerin namazı cem ibadetidir (3)
Özellikle namaz konusundaki ayetler dikkate alındığında görülecektir ki, din bilginleri şifre çözer gibi hatta iğneyle kuyu kazar gibi namaz vakitlerini saptamak için çırpınıp durmuşlardır.
İddia ettikleri gibi ve onların anladıklarını ileri sürdükleri haliyle namaz günlük yaşamda bu denli önemli bir tapınma biçimi ise Yüce Allah neden böylesi önemli bir konuyu açıkça ortaya koymamıştır ?
Neden Allah bu denli yoruma ve kafa yormaya gereksinim duyulan ifadeler kullanmaktadır ?
Oysa Kur’an’ın pek çok ayetinde Allah, Kur’an’ın apaçık ve net bir kitap olduğunu söylemektedir.
Bizce bunun yanıtı bellidir. Tanrı, ibadet / tapınma biçimini ve vaktini inananların mensup oldukları kültürlere göre belirleyebilme imkanını sağlamak için böylesi bir yolu irade etmiştir. Fakat zahiriler bu gerçeği anlamak istemedikleri için çırpınıp durmaktadırlar.
Günümüzde kimi Sünni bilginler de namaz konusundaki şekil şartlarının aslında dinin asli buyruklarından olmadığı ve tümüyle geleneğin yansıması olduğu konusunda fikirler beyan edebilme noktasına gelmişlerdir. Kuşku yok ki bu sevindirici bir durumdur. Bu hususta ülkemizin yetiştirdiği ünlü din bilginlerinden Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün öne çıkmakta olduğu malumdur.
Aleviler tarih boyu namaz konusunda kendilerine yönelik tacizlere kimi nefes ve deyişlerde felsefi içeriği derin ve bilgece yanıtlar vermişlerdir. Şimdi bu yanıtlardan bazılarını örnek olarak sunalım:
Bana namaz kılmaz diyen
Ben kıluram namazımı
Kılur isem, kılmaz isem
Ol Hak bilür niyazımı
….
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmişiki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
…
Savm, Salat, Hac, Zekat;
Hicaptır aşıklara !
Aşık, bundan münezzeh,
Naz u niyaz içinde…
…
Oruç, namaz, zekat, hac
Cürm ü cinayetdür
Fakir bundan azaddur,
Has u havas içinde...
…
Abdestimiz, namazımız,
Doğruluktur taatımız,
Aşka bağladık safımız,
Safımızdan kim ayıra...
Yunus Emre
Camilerde olan imam
Çoğu bilmez bunu tamam
Dört bin altı yüz seksen selam
Daha namaz sorar mısın
Kaygusuz Abdal
Sofular secde ederler mescidin mihrabına
Yar eşiği secdegahım, yüz sürerim kime ne
Kah çıkarım gökyüzüne hükmederim Kaf be Kaf
Kah inerim yeryüzüne yar severim kime ne
Seyyid Nesimi
Namazımız dara durmak
Orucumuz sabretmek
Biz bir oruç tutarız ki
Ramazan’a benzemez.
Seyyid Nesimi
Ve sanıyorum en susturucu yanıtı da büyük ozanımız Pir Sultan Abdal vermiştir:
Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazım kıldırırlarsa
Sizde Hak diyeni öldürürlerse
Ben de bu yayladan Şah’a giderim…
Pir Sultan Abdal
Sonuç:
Aleviler üzerinde yüzyıllardır süren baskının yansımalarından biri olarak nitelenebilecek beş yada üç vakit namaz dayatmasına karşı Alevi inanç ve kültürünün tarihsel birikiminden yararlanarak kaleme aldığımız bu çalışmamızı, ulaşılan sonuçları maddeler halinde sıralayarak noktalayalım:
1. İslam dinine göre namaz bir dua etkinliğidir. Bu etkinlik bireysel olarak yapılabileceği gibi toplu olarak da yapılabilmektedir.
2. İslam dinine göre namazın belli bir şekli yoktur. Her toplum kendi kültürü / gelenekleri çerçevesinde bir takım şekiller ihdas edebilir.
3. İslam dinine göre günlük olarak beş yada üç vakit namaz söz konusu değildir. Namazın gerek şekli gerekse de ihdas edilmiş vakitleri tümüyle zorlama yorumlara ve Orta Doğu ve Arap halklarının geleneklerine dayanmaktadır.
4. Alevi - Bektaşilerin namaz konusunda geliştirdikleri içtihad, mensup oldukları kültürlerinin doğal sonucudur. Bu bağlamda cem ayini, İslam’ın namaz emrinin Alevi ve Bektaşilerce uygulanma biçimidir.
5. Alevi - Bektaşilerin namazı cem ibadetidir. Başka türlü bir namaz Alevi inanç ve kültüründe olmadığı gibi Alevi geleneğine de aykırıdır.
6. Cem ayini, içerisinde barındırdığı dara durma yani kıyam, tecella ve temenna yani rukü ve ayrıca defalarca icra edilen secdesiyle İslam’ın namaz buyruğunu karşılayan en güzel ritüeldir.
7. Cem ayini yerine başka türde bir namazı benimsemek yada bunu savunmak Aleviliğin eritilme çabasından başka bir şey değildir.
8. Kur’an’da vakti hiçbir yoruma gerek duyulmadan açıkça belirtilen tek namaz Cuma namazıdır. Alevi - Bektaşilerin Cem ayinlerinin yapılış vakti yani Perşembeyi Cumaya bağlayan gece Cuma namazı vaktidir. Cuma namazının vakti Cuma günü süresinin tümüdür. Bu sürenin her hangi bir bölümünde namaz ifa edilebilir.
9. Cuma namazı Kur’an’da kadın erkek ayrımı yapılmadan tüm inananlara emredilmiştir. Bu bağlamda Alevi - Bektaşilerin kadın erkek birlikte cem yapmaları Kur’ansal buyrukla örtüşen gerçek bir ibadet hüviyetindedir.
10. Namaz konusunda yüzyıllardır süren Sünni ve Şii uygulamalarının bir inanç ve akıl tutulması olduğu açıktır. Sünni ve Şiilerin bu konudaki yorumlarına Alevilerin gösterdiği saygı eşit düzeyde bir karşılığı hak etmektedir. Bu bağlamda Alevilerin namaz ile ilgili olarak geliştirdikleri yorum ve uygulamaya Sünni ve Şii din bilgileri de aynı şekilde saygı göstermek zorundadırlar.
11. Kur’an’da, Allah’ın yatarken, ayaktayken ve otururken de anılmak suretiyle ibadet edilebileceği net bir biçimde belirtildiğinden namazı belli bir şekle hapsetmeye çalışmak isabetli bir tutum değildir.
12. Alevi - Bektaşi inancına göre cem ayininin teolojik kökeni kırklar meclisidir Son söz olarak yineleyelim ki, Alevilerin namazı cem ayinidir. Başka namaz bilmeyiz. Bir de hakka yürüyen canın ardından kılınan ve bir helalleşme niteliğinde olan Cenaze Namazımız vardır ki bu namaz, gerek semantik açıdan gerekse işlev bakımından bu yazımızın kapsamı dışındadır.
Mustafa Cemil KILIÇ
İLAHİYATÇI / SOSYOLOG
İddia ettikleri gibi ve onların anladıklarını ileri sürdükleri haliyle namaz günlük yaşamda bu denli önemli bir tapınma biçimi ise Yüce Allah neden böylesi önemli bir konuyu açıkça ortaya koymamıştır ?
Neden Allah bu denli yoruma ve kafa yormaya gereksinim duyulan ifadeler kullanmaktadır ?
Oysa Kur’an’ın pek çok ayetinde Allah, Kur’an’ın apaçık ve net bir kitap olduğunu söylemektedir.
Bizce bunun yanıtı bellidir. Tanrı, ibadet / tapınma biçimini ve vaktini inananların mensup oldukları kültürlere göre belirleyebilme imkanını sağlamak için böylesi bir yolu irade etmiştir. Fakat zahiriler bu gerçeği anlamak istemedikleri için çırpınıp durmaktadırlar.
Günümüzde kimi Sünni bilginler de namaz konusundaki şekil şartlarının aslında dinin asli buyruklarından olmadığı ve tümüyle geleneğin yansıması olduğu konusunda fikirler beyan edebilme noktasına gelmişlerdir. Kuşku yok ki bu sevindirici bir durumdur. Bu hususta ülkemizin yetiştirdiği ünlü din bilginlerinden Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün öne çıkmakta olduğu malumdur.
Aleviler tarih boyu namaz konusunda kendilerine yönelik tacizlere kimi nefes ve deyişlerde felsefi içeriği derin ve bilgece yanıtlar vermişlerdir. Şimdi bu yanıtlardan bazılarını örnek olarak sunalım:
Bana namaz kılmaz diyen
Ben kıluram namazımı
Kılur isem, kılmaz isem
Ol Hak bilür niyazımı
….
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmişiki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
…
Savm, Salat, Hac, Zekat;
Hicaptır aşıklara !
Aşık, bundan münezzeh,
Naz u niyaz içinde…
…
Oruç, namaz, zekat, hac
Cürm ü cinayetdür
Fakir bundan azaddur,
Has u havas içinde...
…
Abdestimiz, namazımız,
Doğruluktur taatımız,
Aşka bağladık safımız,
Safımızdan kim ayıra...
Yunus Emre
Camilerde olan imam
Çoğu bilmez bunu tamam
Dört bin altı yüz seksen selam
Daha namaz sorar mısın
Kaygusuz Abdal
Sofular secde ederler mescidin mihrabına
Yar eşiği secdegahım, yüz sürerim kime ne
Kah çıkarım gökyüzüne hükmederim Kaf be Kaf
Kah inerim yeryüzüne yar severim kime ne
Seyyid Nesimi
Namazımız dara durmak
Orucumuz sabretmek
Biz bir oruç tutarız ki
Ramazan’a benzemez.
Seyyid Nesimi
Ve sanıyorum en susturucu yanıtı da büyük ozanımız Pir Sultan Abdal vermiştir:
Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazım kıldırırlarsa
Sizde Hak diyeni öldürürlerse
Ben de bu yayladan Şah’a giderim…
Pir Sultan Abdal
Sonuç:
Aleviler üzerinde yüzyıllardır süren baskının yansımalarından biri olarak nitelenebilecek beş yada üç vakit namaz dayatmasına karşı Alevi inanç ve kültürünün tarihsel birikiminden yararlanarak kaleme aldığımız bu çalışmamızı, ulaşılan sonuçları maddeler halinde sıralayarak noktalayalım:
1. İslam dinine göre namaz bir dua etkinliğidir. Bu etkinlik bireysel olarak yapılabileceği gibi toplu olarak da yapılabilmektedir.
2. İslam dinine göre namazın belli bir şekli yoktur. Her toplum kendi kültürü / gelenekleri çerçevesinde bir takım şekiller ihdas edebilir.
3. İslam dinine göre günlük olarak beş yada üç vakit namaz söz konusu değildir. Namazın gerek şekli gerekse de ihdas edilmiş vakitleri tümüyle zorlama yorumlara ve Orta Doğu ve Arap halklarının geleneklerine dayanmaktadır.
4. Alevi - Bektaşilerin namaz konusunda geliştirdikleri içtihad, mensup oldukları kültürlerinin doğal sonucudur. Bu bağlamda cem ayini, İslam’ın namaz emrinin Alevi ve Bektaşilerce uygulanma biçimidir.
5. Alevi - Bektaşilerin namazı cem ibadetidir. Başka türlü bir namaz Alevi inanç ve kültüründe olmadığı gibi Alevi geleneğine de aykırıdır.
6. Cem ayini, içerisinde barındırdığı dara durma yani kıyam, tecella ve temenna yani rukü ve ayrıca defalarca icra edilen secdesiyle İslam’ın namaz buyruğunu karşılayan en güzel ritüeldir.
7. Cem ayini yerine başka türde bir namazı benimsemek yada bunu savunmak Aleviliğin eritilme çabasından başka bir şey değildir.
8. Kur’an’da vakti hiçbir yoruma gerek duyulmadan açıkça belirtilen tek namaz Cuma namazıdır. Alevi - Bektaşilerin Cem ayinlerinin yapılış vakti yani Perşembeyi Cumaya bağlayan gece Cuma namazı vaktidir. Cuma namazının vakti Cuma günü süresinin tümüdür. Bu sürenin her hangi bir bölümünde namaz ifa edilebilir.
9. Cuma namazı Kur’an’da kadın erkek ayrımı yapılmadan tüm inananlara emredilmiştir. Bu bağlamda Alevi - Bektaşilerin kadın erkek birlikte cem yapmaları Kur’ansal buyrukla örtüşen gerçek bir ibadet hüviyetindedir.
10. Namaz konusunda yüzyıllardır süren Sünni ve Şii uygulamalarının bir inanç ve akıl tutulması olduğu açıktır. Sünni ve Şiilerin bu konudaki yorumlarına Alevilerin gösterdiği saygı eşit düzeyde bir karşılığı hak etmektedir. Bu bağlamda Alevilerin namaz ile ilgili olarak geliştirdikleri yorum ve uygulamaya Sünni ve Şii din bilgileri de aynı şekilde saygı göstermek zorundadırlar.
11. Kur’an’da, Allah’ın yatarken, ayaktayken ve otururken de anılmak suretiyle ibadet edilebileceği net bir biçimde belirtildiğinden namazı belli bir şekle hapsetmeye çalışmak isabetli bir tutum değildir.
12. Alevi - Bektaşi inancına göre cem ayininin teolojik kökeni kırklar meclisidir Son söz olarak yineleyelim ki, Alevilerin namazı cem ayinidir. Başka namaz bilmeyiz. Bir de hakka yürüyen canın ardından kılınan ve bir helalleşme niteliğinde olan Cenaze Namazımız vardır ki bu namaz, gerek semantik açıdan gerekse işlev bakımından bu yazımızın kapsamı dışındadır.
Mustafa Cemil KILIÇ
İLAHİYATÇI / SOSYOLOG
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz